Etkili dinleme sadece söylenenleri duymak değil, aynı zamanda söylenenleri önemli bulmak, kavramak ve değerlendirmektir. Özellikle derslerde öğretmeni duyuyor fakat dikkatinizi veremiyor olabilirsiniz.
Bu durum dinleme ve duyma arasındaki farkı ortaya koyar. Duyma pasif, biyolojik bir süreçtir. Çevreden gelen sesler kulak tarafından alınır. Dinleme ise bilişsel bir etkinliği kapsayan bir süreçtir ve gelen bilgi yorumlanır. Dinleme amaçlı ve kısıtlıdır, düşünmeyi içerir.
Dinlemede dikkatin ders süresince sürdürebilmesi ve anlatılanların öğrenilebilmesi dinleme becerisinin geliştirilmesine bağlıdır. Derste dinleme yolu ile öğrenme, öğrencinin kendi başına öğrenmesinden hem daha etkili hem de daha kısa sürede gerçekleşir.
Çünkü; - Sınıf içinde yapılan sözlü anlatımlar konunun özünü ve can alıcı yanlarını öğrenciye verme olanağı sağlar.
- Anlatımda yazı tahtası, harita, çizelge vb. görsel araçların kullanılması görsel – işitsel dinleme olanağı sağlar.
- Sınıf içi etkileşimde öğrenci, sınavlarda sorumlu olduğu yerlerin ipuçlarını öğrenir. Bu da öğrencinin sınav hazırlığını daha bilinçli yapmasına yardımcı olur.
İyi bir dinleyici olmak etkin dinleme becerilerine sahip olmayı gerektirir ve bu beceriler geliştirilebilir.
- Etkin dinlemenin ön koşulu dinlemeye hazırlıklı olmaktır. Bunun için dersten önce hazırlık yapılmalıdır.
- Dinleme karşılaştırma sürecidir; düşünceleri yakalama, düşüncelerin önemini saptama ve diğer düşüncelerle ilişkileri bulmayı içerir.
- Öğrenci dersi dinlerken öğretmenin söylediklerinden yola çıkarak daha sonra söyleyeceklerini kestirmeye çalışmalıdır.
- Öğrenci dikkatin konudan kaymasını önlemek için konunun ana ve yardımcı düşüncelerini bulmaya çalışmalıdır. Temel düşünceleri bulmak için şu sorular sorulabilir;
Bu dersin amacı nedir? Öğretmenin mesajı nedir? Dersin ana noktaları nelerdir? Düşünceler nasıl düzenlenmiştir?
- Öğretmenin özellikleri ve bireysel biçimine değil dersin özüne odaklaşmak gerekir.
Etkin dinleyici olmak için ders süresince şunlar yapılmalıdır;
– Ders süresince kendinize sorular sorun.
– Aralarda konunun ana noktalarını özetleyin.
– Sonuçları kendi kendinize çıkarın.
– Derste geçen düşüncelerin yaşamla ilişkisini kurun.
Öğrenci konuları derste öğrenmek istiyorsa devamı aksatmamalı, öğretmeni en iyi dinleyebileceği yere oturmalı ve öğretmenin anlattıklarını içinden tekrar etmelidir.
İnsan zihni, dakikada 600 kelimelik konuşma hızını algılama kapasitesine sahiptir. Oysa; normal bir konuşmanın hızı, 150 kelime civarında olduğuna göre, dinleme esnasında zihnimizde her bir dakika için 450 kelimelik bir boşluk doğmaktadır. Bu boşluk dikkatimizin dağılmasını kolaylaştırır ve dağılması için de adeta teşvik eder. Bu olumsuz durumun önüne geçmenin yöntemi ise, dikkatimizi, konuşmacıya ve konuya yoğunlaştırmaktır.
A. SOSYAL OLAY ve SOSYAL OLGU
Sosyal olay, başlangıç ve bitiş süresine sahip, bir defalık olup biten oluşumları İfade eder. Örneğin, Fransız İhtilali, Habitat II organizasyonu, Milenyum Zirvesi gibi. Sosyal olaylar, toplu halde yaşayan insanlar arasında ortaya çıkar; bireyler üzerinde kontrol edici etkilerde bulunur, zamanla ve toplumdan topluma değişme gösterir, istatistiksel olarak ifade edilebilir. Bu yönüyle sosyal olaylar deprem, med - cezir gibi fiziki olaylardan da ayrılmış olur.
Sosyal olgu aynı nitelikteki sosyal olayların genel ifadesidir. Sosyal olay gibi başlangıç ve bitiş süresine göre değerlendirilmez. Buna göre Fransız İhtilali sosyal olaya örnek oluştururken, toplumlarda bir ihtilâl olgusu soyut ve genel olarak vardır. Aynı şekilde, zaman zaman Habitat toplantılarının yapılması Habitat olgusunu ortaya koymaktadır.
B. SOSYAL İLİŞKİLER
En az iki insan arasında belli bir süre devam eden, belli amaçlara yönelik olan, karşılıklı etkileşim halinde gerçekleşen anlamlı ilişkilerdir.
Buna göre bankadaki memur ile müşteri arasında sosyal ilişki vardır; ancak bankamatikten para çeken insanın bilgisayarla arasında sosyal ilişki yoktur. Sosyal ilişkilerin niteliğe göre, birincil ilişkiler ve ikincil ilişkiler olarak ikiye ayrılır.
1. Birincil İlişkiler
Samimi (duygusal), etkileşimin güçlü olduğu ilişkilerdir. Küçük gruplarda ve daha uzun süreli olarak gerçekleşir. İlişkilerde yazılı kurallar yoktur. Ailede, arkadaşlar arasında görülen ilişkiler buna örnektir.
2. İkincil İlişkiler
Yazılı kurallara bağlı olarak gerçekleşen resmi ilişkilerdir. Etkileşim zayıftır, daha kısa sürelidir ve büyük gruplarda görülür. Orduda, sendikalarda görülen ilişkiler buna örnektir.
C. TOPLUMSAL İLİŞKİLERİ YÖNLENDİREN UNSURLAR
1. Toplumsal Değerler
Toplum bireylerinin içten bağlı oldukları ortak duygulardır. Namus, bayrak, vatan, bağımsızlık ve inançlar birer toplumsal değerdir.
2. Toplumsal Normlar
Bireyleri olaylar karşısında belli tarzda davranmaya zorlayan kurallar bütününe toplumsal norm denir. Büyüklere karşı saygılı olmak, komşu hakkını gözetmek gibi. Toplumsal normlar toplumsal düzeni sağlar.
Normların temelinde sosyal değerler vardır. Namus değerinden dolayı başkasına kötü gözle bakmamak, vatan sevgisinden dolayı bayrağa saygılı olmak gibi.
3. Toplumsal Kontrol
Bireylerin sosyal normlara (kurallara) uymasını sağlayan ve belli oranlarda yaptırım gücü bulunan mekanizmadır. Ayıplama, kınama, cezalandırma toplumsal kontrolü sağlayan yaptırım güçleridir. Toplumsal kontrol, düzenin sürekliliğini sağlar.
Devlet, yaptırım gücü en fazla olan sosyal kontrol mekanizmasıdır.
4. Toplumsal Sapma
Toplumsal kontrolün etkisiz veya yetersiz kalması durumunda sosyal normlardan sapmaları ifade eder. Toplumsal sapmalarda toplumsal düzen bozulmuş olur. Yolsuzlukların, hortumlamaların olması, oto hırsızlarının artması, kapkaç olaylarının yaşanması toplumsal sapmanın belirgin örnekleridir.
D. TOPLUMSAL GRUPLAR
Ortak amaçlar için işbirliği halinde sosyal ilişkilerde bulunan insanların bütünlüğüne sosyal grup denir. Grubun oluşmasında en büyük etken grup üyelerinin gerek psikolojik, gerekse fizyolojik ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Sosyal gruplar en az iki kişiden oluşur. Gruplarda birlik şuuru ve biz duygusu vardır.
Sosyal gruplar toplumun en küçük yapı birimini oluşturur. Üyeler arasındaki iş birliğinden dolayı bir güç olarak ortaya çıkarlar. Aile, sendika, arkadaş grupları vs.
1. Grup Çeşitleri
Temelde gruplar Cooleye göre birincil grup, ikincil grup olarak ayrılmaktadır. Bu ayırım sosyal ilişkilerin türüne göre yapılır. Buna göre samimi ilişkilerin görüldüğü gruplar birincil gruptur. Aile, arkadaşlık gibi. Resmi ilişkilerin görüldüğü gruplar da ikincil gruptur. Partiler, sendikalar gibi.
Bunun dışında gruplar:
a. Kalabalıklar (Yığın): Belli bir yerde fiziki yakınlık içinde toplanmış olan ve aralarında sosyal ilişki bulunmayan insan topluluklarına denir.
Çarşı pazar kalabalığı sıradan kalabalıklar olarak, tiyatro izleyenler izleyici kalabalığı olarak, protesto yürüyüşü yapanlar gösteri kalabalığı (etkin kalabalıklar) olarak örneklendirilir.
b. Kategoriler: Ortak özelliklere sahip olan, ancak bir araya toplanmamış insanların birlikte ifade edilmesi kategorileri ortaya koyar. Buna göre sanat müziği sevenler, kitle kategorisini; işçiler, sınıf kategorisini; zenciler de azınlık kategorisini örneklendirir.
E. SOSYAL TABAKALAŞMA
Bir toplumda benzer yaşama tarzına sahip insanların oluşturduğu bütünlük sosyal tabaka olarak ifade edilir. Sosyal tabakaların içinde sosyal sınıflar yer alır. Sosyal sınıfı oluşturan bireyler meslek, gelir düzeyi, tüketim biçimi, sosyal statü, sınıf bilinci bakımından ortak özellik gösterirler. Buna göre bir toplumda sosyal tabakalar alt, orta, üst olarak gösterildiği gibi, bu tabakalar içinde memur, işçi, çiftçi, asker sınıfı yer alabilmektedir. Sosyal tabakalar içindeki sosyal sınıfları "tabakalaşma piramidi" ile gösterebiliriz..
1. Sosyal Tabakalaşma Türleri
İnsanların yaşama tarzına göre kademeli dizilişi, sosyal tabakalaşmayı meydana getirir. Ancak her toplumda geçerli olan sosyal değer ve normlar toplumların kendisine özgü tabakalaşma yapısını ortaya koyar.
a. Açık sınıf tabakalaşması: Sınıflar ve tabakalar arası geçişin demokratik kurallara göre serbest olduğu tabakalaşma tipidir. Bireyler eğitim düzeyleri ve yetenekleri ölçüsünde tabakalar ve sınıflar arasında geçiş yapabilmektedir. Yoksul bir aile çocuğunun okuyarak profesör olması buna bir örnektir.
b. Yarı açık sınıf tabakalaşması: Tabakalar ve sınıflar arasında geçişin belirli katı kurallara bağlı olarak gerçekleştiği tabakalaşma türüdür. Örneğin, Âhi teşkilatına kayıt olabilmenin özel şartları olması gibi.
c. Kapalı sınıf tabakalaşması: Tabakalar ve sınıflar arası geçişe hiçbir şekilde izin verilmeyen tabakalaşma türüdür. Örneğin, Hindistan'daki kast sisteminde köleler hayatı boyunca köle olarak kalır.
2. Toplumsal Hareketlilik
Sosyal tabakalaşma yapısı içinde tabakalar veya sınıflar arası geçişe denir. İki tür hareketlilik vardır.
a. Dikey hareketlilik: Toplumda tabakalar yönünde aşağıya veya yukarıya doğru geçişlerdir. Dikey hereketlilikte, gelir düzeyine, eğitim düzeyine, statü ve prestije bağlı olarak yaşama biçiminde belirgin değişiklik olur. Örneğin, sendika başkanının devlet başkanı olması gibi.
b. Yatay hareketlilik: Aynı tabaka içinde sınıflar arasındaki geçişlerdir. Yatay hareketlilikte yaşama biçiminde belirgin değişiklik olmaz. Örneğin, bankada çalışan bir memurun serbest muhasebeciliğe başlaması gibi.
3. Sosyal Statü ve Anahtar Statü
Bireyin toplum içindeki yeri, konumu o bireyin statüsünü ortaya koyar. Bireylerin toplum içinde aynı anda birden çok statüsü olabilmektedir. Örneğin, öğretmen olan birinin aynı zamanda kooperatif başkanı veya dernek üyesi olması gibi. Bu statüler içinde birey için asli olanına anahtar statü denir.
Bireylerin sahip oldukları statülerin bir kısmı doğuştan getirilir. (verilmiş statüler) zencilik, bayan olmak gibi. Statülerin bir kısmı da sonradan toplumda kazanılır (kazanılmış statüler). Başkanlık, öğrencilik gibi.
4. Sosyal Rol ve Rol Çatışması
Bireyin statüsüne uygun olarak toplumun beklentileri doğrultusunda gösterdiği davranış kalıplarına sosyal rol denir. Sosyal rol statülerin dinamik yönünü oluşturur. Bireyler aynı anda birden çok statüye sahip olduklarından, birden fazla rolü de oynamak zorunda kalırlar. Eğer bireyler statülerine uygun rolü karıştırırsa rol çatışması yaşanır. Örneğin, bir zabıta arkadaşının işyerlerini denetlerken duygusal hareket ederse rol çatışmasına düşmüş demektir.
5. Sosyal Prestij
Bireyin toplumdaki saygınlığına sosyal prestij denir. Prestij, bireyin saygınlığına bağlıdır. Ancak aynı statüdeki insanların saygınlıklarının farklı olması, prestijin kişisel özelliklere bağlı olduğunu gösterir.
Sosyal olay, başlangıç ve bitiş süresine sahip, bir defalık olup biten oluşumları İfade eder. Örneğin, Fransız İhtilali, Habitat II organizasyonu, Milenyum Zirvesi gibi. Sosyal olaylar, toplu halde yaşayan insanlar arasında ortaya çıkar; bireyler üzerinde kontrol edici etkilerde bulunur, zamanla ve toplumdan topluma değişme gösterir, istatistiksel olarak ifade edilebilir. Bu yönüyle sosyal olaylar deprem, med - cezir gibi fiziki olaylardan da ayrılmış olur.
Sosyal olgu aynı nitelikteki sosyal olayların genel ifadesidir. Sosyal olay gibi başlangıç ve bitiş süresine göre değerlendirilmez. Buna göre Fransız İhtilali sosyal olaya örnek oluştururken, toplumlarda bir ihtilâl olgusu soyut ve genel olarak vardır. Aynı şekilde, zaman zaman Habitat toplantılarının yapılması Habitat olgusunu ortaya koymaktadır.
B. SOSYAL İLİŞKİLER
En az iki insan arasında belli bir süre devam eden, belli amaçlara yönelik olan, karşılıklı etkileşim halinde gerçekleşen anlamlı ilişkilerdir.
Buna göre bankadaki memur ile müşteri arasında sosyal ilişki vardır; ancak bankamatikten para çeken insanın bilgisayarla arasında sosyal ilişki yoktur. Sosyal ilişkilerin niteliğe göre, birincil ilişkiler ve ikincil ilişkiler olarak ikiye ayrılır.
1. Birincil İlişkiler
Samimi (duygusal), etkileşimin güçlü olduğu ilişkilerdir. Küçük gruplarda ve daha uzun süreli olarak gerçekleşir. İlişkilerde yazılı kurallar yoktur. Ailede, arkadaşlar arasında görülen ilişkiler buna örnektir.
2. İkincil İlişkiler
Yazılı kurallara bağlı olarak gerçekleşen resmi ilişkilerdir. Etkileşim zayıftır, daha kısa sürelidir ve büyük gruplarda görülür. Orduda, sendikalarda görülen ilişkiler buna örnektir.
C. TOPLUMSAL İLİŞKİLERİ YÖNLENDİREN UNSURLAR
1. Toplumsal Değerler
Toplum bireylerinin içten bağlı oldukları ortak duygulardır. Namus, bayrak, vatan, bağımsızlık ve inançlar birer toplumsal değerdir.
2. Toplumsal Normlar
Bireyleri olaylar karşısında belli tarzda davranmaya zorlayan kurallar bütününe toplumsal norm denir. Büyüklere karşı saygılı olmak, komşu hakkını gözetmek gibi. Toplumsal normlar toplumsal düzeni sağlar.
Normların temelinde sosyal değerler vardır. Namus değerinden dolayı başkasına kötü gözle bakmamak, vatan sevgisinden dolayı bayrağa saygılı olmak gibi.
3. Toplumsal Kontrol
Bireylerin sosyal normlara (kurallara) uymasını sağlayan ve belli oranlarda yaptırım gücü bulunan mekanizmadır. Ayıplama, kınama, cezalandırma toplumsal kontrolü sağlayan yaptırım güçleridir. Toplumsal kontrol, düzenin sürekliliğini sağlar.
Devlet, yaptırım gücü en fazla olan sosyal kontrol mekanizmasıdır.
4. Toplumsal Sapma
Toplumsal kontrolün etkisiz veya yetersiz kalması durumunda sosyal normlardan sapmaları ifade eder. Toplumsal sapmalarda toplumsal düzen bozulmuş olur. Yolsuzlukların, hortumlamaların olması, oto hırsızlarının artması, kapkaç olaylarının yaşanması toplumsal sapmanın belirgin örnekleridir.
D. TOPLUMSAL GRUPLAR
Ortak amaçlar için işbirliği halinde sosyal ilişkilerde bulunan insanların bütünlüğüne sosyal grup denir. Grubun oluşmasında en büyük etken grup üyelerinin gerek psikolojik, gerekse fizyolojik ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Sosyal gruplar en az iki kişiden oluşur. Gruplarda birlik şuuru ve biz duygusu vardır.
Sosyal gruplar toplumun en küçük yapı birimini oluşturur. Üyeler arasındaki iş birliğinden dolayı bir güç olarak ortaya çıkarlar. Aile, sendika, arkadaş grupları vs.
1. Grup Çeşitleri
Temelde gruplar Cooleye göre birincil grup, ikincil grup olarak ayrılmaktadır. Bu ayırım sosyal ilişkilerin türüne göre yapılır. Buna göre samimi ilişkilerin görüldüğü gruplar birincil gruptur. Aile, arkadaşlık gibi. Resmi ilişkilerin görüldüğü gruplar da ikincil gruptur. Partiler, sendikalar gibi.
Bunun dışında gruplar:
- İradeli katınılan, irade dışı katınılan
- Resmi olan, resmi olmayan
- Sürekli olan, geçici olan
- Büyük, küçük olarak ayrılabilir.
a. Kalabalıklar (Yığın): Belli bir yerde fiziki yakınlık içinde toplanmış olan ve aralarında sosyal ilişki bulunmayan insan topluluklarına denir.
Çarşı pazar kalabalığı sıradan kalabalıklar olarak, tiyatro izleyenler izleyici kalabalığı olarak, protesto yürüyüşü yapanlar gösteri kalabalığı (etkin kalabalıklar) olarak örneklendirilir.
b. Kategoriler: Ortak özelliklere sahip olan, ancak bir araya toplanmamış insanların birlikte ifade edilmesi kategorileri ortaya koyar. Buna göre sanat müziği sevenler, kitle kategorisini; işçiler, sınıf kategorisini; zenciler de azınlık kategorisini örneklendirir.
E. SOSYAL TABAKALAŞMA
Bir toplumda benzer yaşama tarzına sahip insanların oluşturduğu bütünlük sosyal tabaka olarak ifade edilir. Sosyal tabakaların içinde sosyal sınıflar yer alır. Sosyal sınıfı oluşturan bireyler meslek, gelir düzeyi, tüketim biçimi, sosyal statü, sınıf bilinci bakımından ortak özellik gösterirler. Buna göre bir toplumda sosyal tabakalar alt, orta, üst olarak gösterildiği gibi, bu tabakalar içinde memur, işçi, çiftçi, asker sınıfı yer alabilmektedir. Sosyal tabakalar içindeki sosyal sınıfları "tabakalaşma piramidi" ile gösterebiliriz..

1. Sosyal Tabakalaşma Türleri
İnsanların yaşama tarzına göre kademeli dizilişi, sosyal tabakalaşmayı meydana getirir. Ancak her toplumda geçerli olan sosyal değer ve normlar toplumların kendisine özgü tabakalaşma yapısını ortaya koyar.
a. Açık sınıf tabakalaşması: Sınıflar ve tabakalar arası geçişin demokratik kurallara göre serbest olduğu tabakalaşma tipidir. Bireyler eğitim düzeyleri ve yetenekleri ölçüsünde tabakalar ve sınıflar arasında geçiş yapabilmektedir. Yoksul bir aile çocuğunun okuyarak profesör olması buna bir örnektir.
b. Yarı açık sınıf tabakalaşması: Tabakalar ve sınıflar arasında geçişin belirli katı kurallara bağlı olarak gerçekleştiği tabakalaşma türüdür. Örneğin, Âhi teşkilatına kayıt olabilmenin özel şartları olması gibi.
c. Kapalı sınıf tabakalaşması: Tabakalar ve sınıflar arası geçişe hiçbir şekilde izin verilmeyen tabakalaşma türüdür. Örneğin, Hindistan'daki kast sisteminde köleler hayatı boyunca köle olarak kalır.
2. Toplumsal Hareketlilik
Sosyal tabakalaşma yapısı içinde tabakalar veya sınıflar arası geçişe denir. İki tür hareketlilik vardır.
a. Dikey hareketlilik: Toplumda tabakalar yönünde aşağıya veya yukarıya doğru geçişlerdir. Dikey hereketlilikte, gelir düzeyine, eğitim düzeyine, statü ve prestije bağlı olarak yaşama biçiminde belirgin değişiklik olur. Örneğin, sendika başkanının devlet başkanı olması gibi.
b. Yatay hareketlilik: Aynı tabaka içinde sınıflar arasındaki geçişlerdir. Yatay hareketlilikte yaşama biçiminde belirgin değişiklik olmaz. Örneğin, bankada çalışan bir memurun serbest muhasebeciliğe başlaması gibi.
3. Sosyal Statü ve Anahtar Statü
Bireyin toplum içindeki yeri, konumu o bireyin statüsünü ortaya koyar. Bireylerin toplum içinde aynı anda birden çok statüsü olabilmektedir. Örneğin, öğretmen olan birinin aynı zamanda kooperatif başkanı veya dernek üyesi olması gibi. Bu statüler içinde birey için asli olanına anahtar statü denir.
Bireylerin sahip oldukları statülerin bir kısmı doğuştan getirilir. (verilmiş statüler) zencilik, bayan olmak gibi. Statülerin bir kısmı da sonradan toplumda kazanılır (kazanılmış statüler). Başkanlık, öğrencilik gibi.
4. Sosyal Rol ve Rol Çatışması
Bireyin statüsüne uygun olarak toplumun beklentileri doğrultusunda gösterdiği davranış kalıplarına sosyal rol denir. Sosyal rol statülerin dinamik yönünü oluşturur. Bireyler aynı anda birden çok statüye sahip olduklarından, birden fazla rolü de oynamak zorunda kalırlar. Eğer bireyler statülerine uygun rolü karıştırırsa rol çatışması yaşanır. Örneğin, bir zabıta arkadaşının işyerlerini denetlerken duygusal hareket ederse rol çatışmasına düşmüş demektir.
5. Sosyal Prestij
Bireyin toplumdaki saygınlığına sosyal prestij denir. Prestij, bireyin saygınlığına bağlıdır. Ancak aynı statüdeki insanların saygınlıklarının farklı olması, prestijin kişisel özelliklere bağlı olduğunu gösterir.
0 yorum:
Yorum Gönder